Kış mevsiminin kendini iyiden iyiye hissettirdiği Aydın’da, vatandaşlar soğuk algınlığı ve gripten korunmak için doğal yöntemlere yöneliyor. Bu dönemde bağışıklık sistemini güçlendiren gıdalar arasında turşu ve turşu suyu, popülerliğini artırıyor. Yarım asırdır bu mesleği icra eden Hüseyin Nurlu ise sattığı turşu suyunun şifasına o kadar güveniyor ki, oldukça iddialı bir teklifte bulunuyor: “Her gün bir bardak turşu suyumu içip de grip olan olursa, tüm tedavi masraflarını ben karşılayacağım.”
50 Yıllık Tecrübeden Gelen Sağlık Garantisi
Aydın’ın Efeler ilçesindeki Doğu Gazi Bulvarı üzerinde bulunan tezgahında hizmet veren Hüseyin Nurlu, kış aylarında turşu satışlarının gözle görülür bir şekilde arttığını belirtiyor. Nurlu, bu artışın sadece lezzetten değil, aynı zamanda turşunun sağlığa olan faydalarından kaynaklandığını vurguluyor. Kendi geliştirdiği özel fermantasyon teknikleriyle hazırladığı turşu suyunun, kış hastalıklarına karşı adeta doğal bir kalkan görevi gördüğünü ifade eden usta, “Bu suyu düzenli tüketen kolay kolay hastalanmaz. Tansiyonu yükseltmez, mideye dokunmaz. Buna rağmen iddiamın arkasındayım, grip olanın masrafı benden” diyerek ürününün arkasında duruyor.
“Gribin ve Nezlenin Baş Düşmanı”
Hüseyin Nurlu’ya göre her turşu aynı etkiyi göstermiyor. Özellikle endüstriyel üretimden kaçınılması gerektiğini belirten Nurlu, başarısının sırrını kendi imalatı olan fermente limon ve el yapımı sirke kullanımına bağlıyor. Bu özel karışım, turşu suyunu hem lezzetli hem de gerçek bir şifa kaynağı haline getiriyor. gazetelink.com.tr ekibine konuşan Nurlu, “Bizim ürünlerimiz ev yapımından bile daha hijyenik ve kaliteli koşullarda hazırlanır. Turşu, doğru yapıldığında gribin ve nezlenin baş düşmanıdır” şeklinde konuştu.
Kalitenin Sırrı Aile İşletmesinde Saklı
Bu lezzetli ve şifalı turşuların arkasında bir aile emeği var. Hüseyin Nurlu, üretim sürecinin her aşamasını, malzeme seçiminden salamura ayarına kadar bizzat kendisi yönetiyor. Satış ve sunum aşamasında ise gıda mühendisi olan eşi devreye giriyor. Bu iş birliği, ürünlerin kalitesini ve güvenilirliğini en üst seviyeye taşıyor. Tezgahta Ankara çubuğu olarak bilinen kornişondan lahanaya, acı biberden keleğe kadar pek çok çeşit bulunuyor. En çok rağbet görenler ise salatalık, karışık ve lahana turşuları oluyor.
“Evde Ne Yiyorsam Müşterime Onu Sunuyorum”
Yarım asırlık usta, kendi sofrasından da turşuyu eksik etmediğini söylüyor. “Evdeki buzdolabımda her zaman birkaç kilo turşu bulunur. Kendi yemediğim hiçbir şeyi müşterime satmam” diyerek dürüst ticaret anlayışını özetliyor. Fiyatların 180 TL ile 240 TL arasında değiştiğini belirten Nurlu, kaliteden asla ödün vermediklerini ve atık malzeme kullanmadıklarını özellikle vurguluyor. Kendisinin de günde iki bardak turşu suyu içerek diyabet ve kolesterol gibi sorunlar yaşamadığını ekliyor.
Tezgahın müdavimlerinden Mustafa Ulurak ise, “Turşuyu her mevsim tüketiriz ama kışın bağışıklığımızı güçlendirmek için daha fazla alıyoruz. Özellikle salatalık, lahana ve karnabahar favorimiz. Nezle ve gribe karşı birebir olduğunu düşünüyoruz” diyerek Nurlu’nun iddialarını destekliyor. Bu cüretkar çıkışıyla dikkat çeken Aydınlı turşu ustası, vatandaşları hem lezzetli hem de sağlıklı bir kış geçirmeye davet ediyor.
