İzmirli Yüksek Mühendis Yıldırımın Vurduğu Elektrikli Otomobil İçin Hukuk Savaşını Başlattı
İzmir‘de yaşayan yüksek ziraat mühendisi Ersel Şengel, geçtiğimiz mayıs ayında Nevşehir’deki bir sempozyuma gitmek üzere meslektaşı Dr. Hüseyin Akdemir ile birlikte yola çıktı. Henüz birkaç aylık olan 2024 model elektrikli otomobil ile Ankara’ya giriş yapan Şengel ve Akdemir, yoğun sağanak yağış altında ilerlerken hayatlarının şokunu yaşadılar. Yol kenarındaki bir trafoya düşen yıldırımın ardından, araçlarına da isabet eden enerji, son teknoloji harikası otomobili adeta kullanılamaz hale getirdi.
Yıldırımın Ardından Gelen Şok: Servis Çaresiz Kaldı
Olay anını anlatan Ersel Şengel, yıldırımın aracın etrafında adeta dans ettiğini ve ardından aracın kilitlendiğini belirtti. Lastiklerinin patladığını düşünen Şengel, aracı güvenli bir alana çektiğinde otomobilin tamamen durduğunu ve bir daha çalışmadığını söyledi. Durumun ciddiyeti üzerine yol yardım çağıran Şengel, aracını yetkili servise çektirdi. Ancak servisteki manzara daha da endişe vericiydi.
Yetkili servis çalışanlarının aracın arızasını tespit edemediğini belirten Şengel, yaşadığı ikinci şoku şöyle anlattı: “Bize, yurt dışından getirtilecek yedek parçaların maliyetinin tarafımızca karşılanması gerektiğini söylediler. Parça fiyatları, aracın kendi fiyatına yaklaşıyordu. Üstelik bu parçalar gelse dahi aracın tamir edileceğine dair kesin bir garanti vermediler.” Bu durum karşısında Şengel, dünya devi otomobil markasına karşı avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulunarak hukuki süreci başlattı.
‘Aracı Alalı Sadece 3 Ay Olmuştu’
Şengel, aracını ocak ayı sonunda teslim aldığını ve sadece 2,5-3 ay kullanabildiğini vurgulayarak, yaşadığı mağduriyeti dile getirdi. Aracın şu anda Ankara’daki serviste tutulduğunu ancak kullanılamadığını, buna rağmen taksitlerinin ödenmeye devam ettiğini belirtti. Şengel, “Böyle bir teknoloji harikası bir aracın, bir yıldırım düşmesi sonucu kullanılamaz hale gelmesi ve servisin de arızayı tespit edememesi kabul edilemez.” dedi.
O An Ölebilirdik: Korku Dolu Anlar
Olay anında aracı kullanan Dr. Hüseyin Akdemir ise yaşadıkları dehşeti şu sözlerle aktardı: “Yağmurlu ve şimşekli bir havaydı, yavaş gidiyorduk. Kenardaki trafoya yıldırım düştüğünü gördüm. Yıldırımın aracın etrafında döndüğünü hissettim. Ersel’e bağırdım. O an ‘öleceğiz’ diye düşündüm.” Akdemir, refleksle aracı kenara çekmeyi başardığını ve aracın durduğunu söyledi.
Araçtan hemen inemediklerini, bunun hayati önem taşıdığını belirten Akdemir, elektrik ve otomotiv mühendisleriyle yaptığı görüşmelerde, olası bir anda araçtan inmeleri halinde elektriği tamamlayarak kül olabileceklerini veya cam açık olsaydı yıldırımın içeri girip kendilerini öldürebileceğini öğrendiklerini ifade etti. Araçtan indikten sonra lastiklerin sağlam olduğunu ancak aracın çalışmadığını ve bagaj kısmında yanık izlerine benzer görüntüler olduğunu gördüklerini ekledi.
Faraday Kafesi Teorisi ve Üretici Sorumluluğu
Dr. Akdemir, aracın kendilerini koruyamadığını düşünerek, “Söz konusu araçta Faraday kafesinin bizi korumadığını düşünüyorum. Bilimsel olarak konuştuğum kişiler de bunu söylüyor. Bu araçta teknik bir arıza ve teknik bir eksiklik olduğunu düşünüyorum.” dedi. Markanın bu aracı eğitim amaçlı incelemesi gerektiğini savunan Akdemir, uluslararası bir otomotiv sektöründe bu denli sahipsiz kalmanın büyük bir hayal kırıklığı olduğunu belirtti.
Bu olay, gelişen elektrikli otomobil teknolojisinin potansiyel risklerini ve üretici firmaların olası arızalar karşısındaki sorumluluklarını bir kez daha gündeme getirdi. Gazetelink.com.tr olarak, gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.
